Gazetecilere yönelik şiddet tüm dünyada artıyor. 1992’den beri 1400’den fazla gazeteci öldürüldü ve gazetecilerin öldürüldüğü her 10 vakadan 8’inde katiller serbest kaldı. Cezasızlık, gazetecilere yönelik şiddet döngüsünü sürdürdüğü gibi ifade özgürlüğüne de tehdit oluşturuyor.
3 basın özgürlüğü grubu gazetecilerin öldürülmesinde adaleti sağlamak, cinayetleri araştırmak ve hükümetleri sorumlu tutmak için halk mahkemesi kurdu. Mahkeme, üç ülkedeki belirli davaları içeren soruşturmalara ve yüksek kaliteli yasal analizlere dayanıyor. Mahkeme 2 Kasım’da Lahey’de açılış duruşması yapacak.
DEVLETLERE İHLALLER HATIRLATILACAK
Free Press Unlimited (FPU), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), daimi halk mahkemesinden gazetecilerin öldürülmesine ilişkin halk mahkemesini toplamasını talep etti. Halk mahkemeleri, hem öldürülen gazetecilerin davalarının kayıtlarını tutmak, hem de devletlere uluslararası hukuk ihlallerini hatırlatmak için tasarlandı. Mahkemeler ayrıca mağdurları güçlendirmede ve hikayelerini kaydetmede önemli bir rol oynayacak.
“KORKUNÇ CEZASIZLIK”
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Genel Sekreteri Christophe Deloire mahkemelere dair “Bu girişim, korkunç bir cezasızlık düzeyine izin veren yetkilileri isimlendirmenin ve utandırmanın ötesine geçiyor. Bu, yargı tarafından ne yapılması gerektiğine dair somut ve faydalı bir örnek oluşturmakla ilgili” dedi.
“DAHA FAZLASI YAPILABİLİR VE YAPILMALIDIR”
Free Press Unlimited (FPU) Politika ve Programları Direktörü Leon Willems ise “Pek çok cesur gazeteci hayati görevlerini yerine getirdikleri için öldürüldü. Halk mahkemesi adalet talep ediyor ve devletleri gazeteci cinayetlerinin cezasız kalmasına karşı harekete geçirmeye çalışıyor. Bu suçların faillerini adalete teslim etmek için daha fazlası yapılabilir ve yapılmalıdır.” dedi.
“ADALET ARAMAK İÇİN ÖNEMLİ”
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) İcra Direktörü Joel Simon, ise “Mahkeme, bu cesur gazeteciler için adalet aramak için çok önemli. Ancak aynı zamanda aile üyelerine ve meslektaşlarına konuşma ve kendi hikayelerinde bu cinayetlerin etkisini paylaşma fırsatı veriyor. Geride kalanlar, çoğu zaman tehdit ve taciz karşısında bu gazetecilerin hikayelerini canlı tutmak için yorulmadan çalıştılar. Cezasızlıkla mücadele etmek için devam eden çabalarda sesleri çok önemli” dedi.