KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Mazlum Dolan hakkında “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması bugün Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Esas hakkında mütalaasını sunan iddia makamı, gazeteci Dolan için “örgüt üyeliği” suçu uyarınca 15 yıla kadar hapis cezası talep etti. Dolan’ın avukatına mütalaaya karşı beyan için süre veren mahkeme, bir sonraki duruşmayı 22 Aralık tarihine bıraktı.
DİHA muhabiri Mazlum Dolan, 2015 yılında haber takibi için gittiği Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı nedeniyle 79 gün bir evin bodrumunda mahsur kaldıktan sonra tutuklanmıştı ve hakkında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla iddianame hazırlanmıştı.
Kamuoyunda “Sur ana davası” olarak bilinen dava kapsamında 43 kişi ile birlikte yargılanan Dolan’ın dosyası 2020 yılının başlarında ayrılmıştı. Dolan’ın ayrılan dosyasının ikinci duruşması bugün Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Fransa’da yaşayan Dolan’ın katılmadığı duruşmada avukatı Resul Tamur hazır bulundu. COVID-19 pandemisine yönelik tedbirler gerekçesiyle izleyiciler ve basın mensupları salona alınmadı.
DİHA’ya mesaj atmak suç delili
Duruşmada ilk olarak söz alan iddia makamı, esas hakkında mütalaasını mahkemeye sundu. Mütalaada Dolan’ın DEM-GENÇ içerisinde ve örgütün basın yapılanması içinde yer alarak örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, Sur’daki diğer örgüt üyeleri ile birlikte tüneller kazdığı ve örgütün amacı doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğunun tespit edildiği iddia edildi. Dolan’ın Sur’da bulunduğu süre zarfında örgütün amacına hizmet eden ve propagandasını yaptığı ileri sürülen DİHA’ya mesajlar atması da suç delili olarak öne sürüldü.
Dolan: ‘Sivillerin bulunduğu bölgedeydim’
Mütalaada Dolan’ın gözaltına alındıktan sonra savcılıkta verdiği şu ifadeler de yer aldı:
“Ben Dicle Haber Ajansı’nda muhabir olarak çalışırım. Sur ilçesinde bulunduğum süre zarfında birkaç gün önce vefat eden teyzem Fatma Ateş’in evinde bulunuyordum. Ben sivillerin bulunduğu bölgedeydim. Evde bulunduğum süre zarfında silahlı örgüt mensupları yanıma bir defa geldiler. Bana ne iş yaptığımı sordular. Ben muhabir olduğumu söyleyince kendilerini çekmemi söylediler. Ben de kendilerine tamam dedim. Bunun üzerine bir şey demeyerek yanımdan ayrıldılar. Valiliğin koridor açması üzerine uzun uğraşlar sonucu ilçeden çıktık. PKK ile bağlantım yoktur. Bomba ve silah kullanmadım. Kimseden emir ve talimat almadım.”
Savcı: ‘Devlet aleyhine yayınlar yapılmasını sağladı’
Mütalaada gazeteci Dolan’ın Sur’da örgüt üyeleri tarafından inşa edilen mevzileri gezerek ‘devleti birliğini ve bütünlüğünü bozmaya yönelik vahim nitelikteki eylemlerde bulunan örgüt’ ile röportaj yaptığı, Sur’da gerçekleşen çatışmaların görüntülerini çektiği ve bu röportaj ile görüntüleri örgütün amacına hizmet edecek şekilde yayın yapan kuruluşlara göndererek ‘devlet aleyhine yayınlar yapılmasını sağladığı’ ileri sürüldü.
‘Silahlı çatışmaya girdiğine dair somut delil yok’
İddia makamı, Dolan’ın Sur’da görev alan asker ve polislere karşı herhangi bir silahlı çatışmaya girdiğine dair dosyada somut bir delilin bulunmadığını da mütalaada belirtti. Dolan’ın Sur’da örgüt üyeleriyle birlikte hareket ederek örgütün amacı doğrultusunda faaliyet gösterdiği gerekçesiyle üzerine atılı “örgüt üyeliği” suçunu işlediği öne sürüldü ve 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Dolan’ın avukatı Resul Tamur, esas hakkında mütalaaya karşı savunma yapmak için mahkemeden süre talep etti. Mahkeme, Dolan’ın avukatına mütalaaya karşı beyan için ek süre vererek bir sonraki duruşmanın 22 Aralık tarihinde görülmesini kararlaştırdı.
KAYNAK: MLSA TURKEY