İstanbul Üniversitesi’nde 30 yıl sürdürdüğü hocalık görevinden KHK ile uzaklaştırılan iktisat profesörü, gazeteci ve yazar Mehmet Altan, tahliye edildi. Altan tahliye sonrası “iki yılım gitti” dedi.
15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak ile birlikte müebbet hapse mahkûm edilen Mehmet Altan, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin kararının ardından 22 Eylül 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’den çıktı. Altan’ı eşi Ümit Altan, Gazeteci-Yazar Hasan Cemal ve yakınları karşıladı.
CELALETTİN CAN DA SERBEST KALDI
Mehmet Altan, güvenlik güçlerince Silivri otoyolu üzerinde bulunan Karbey Dinlenme Tesisleri’ne bırakıldı. Mehmet Altan ile aynı saatlerde 78’liler Girişimi Sözcüsü ve HDP PM üyesi Celalettin Can hakkında tahliye kararı verildi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla yargılanan Mehmet Altan, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da aralarında bulunduğu tutuklu 6 sanığa yerel mahkemece verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına ilişkin istinaf başvurularını dosya üzerinden inceledi.
Ceza Dairesi, hazırladığı tensip tutanağında, sanığın başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin, Mehmet Altan’ın kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine karar verildiği hatırlatıldı.
Bu kararın kesin olduğu vurgulanan tutanakta, Anayasa gereğince Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağladığı aktarıldı.
Tutanakta, Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun gereğince hak ihlali tespit edildiğinde bunun ortadan kaldırılması gerektiğinin de bağlayıcı nitelikteki olduğu kaydedildi.
Tutanakta, bu gerekçelerle tutuklu sanık Mehmet Altan’ın tahliye edilmesine karar verildiği belirtildi.
AHMET ALTAN VE ILICAK’IN TUTUKLULUKLARINA DEVAM
Mehmet Altan’ın başka suçtan hükümlü ve tutuklu değilse salıverilmesi için ilgili cezaevi idaresine yazı yazılması kararının yer aldığı tutanakta, Altan hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulurken, haftanın bir günü ikametinin bağlı bulunduğu zabıta amirliğine imza vermek suretiyle adli kontrol altına alınması karara bağlandı.
DURUŞMA 21 EYLÜL’DE
Sanıklar Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül’ün ise tutukluluk hallerinin devamına hükmedilirken, 21 Eylül’e duruşma günü verildi.
MEHMET ALTAN: GÖZALTINA BİLE ALINMAMALIYDIM
Mehmet Altan tahliyesinin ardından T24’e yaptığı açıklamada kardeşi Ahmet Altan dahil cezaevinde bulunan gazeteci ve yazarlara “İnşallah mağduriyetlerin sonu olur. Demokrasinin hukukun, özgürlüklerin, evrensel düzeydeki bir uygulamanın sinyali olur. Herkesin mağduriyetinin sona ermesini diliyorum” dedi.
“İKİ YILIM GİTTİ”
Mehmet Altan’ın açıklaması şöyle:
“Türkiye’nin en yüksek mahkemesi Anayasa Mahkemesi. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu ve Avrupa’nın en yüksek mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, baha ağırlaştırılmış müebbet veren İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyayı, en son halini inceleyerek benim gözaltına bile alınamayacağıma karar verdi. Onun için benim tahliye olmamdan ziyade, gözaltına alınmam hukuksuzdu, sonraki süre ç de hukuksuzdu ve 2 sene yattım. 2 yılım gitti.
30 YILLIK HOCALIK YAPTIĞIM ÜNİVERSİTEDEN ATILDIM
Aynı zamanda 30 yıl hocalık yaptığım 93’ten beri profesör olduğum İstanbul Üniversitesinden de atıldım. Onun için tahliyemden ziyade, Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek mahkemelerinin mevcut dosyanın son halini inceleyerek gözaltına bile alınamayacağım kararının üzerinde durulması gerekir. Çünkü beni gözaltına alan birisi var, onu onaylayan birisi var, tutuklayan birisi var, 2 yıl hapishanede dosyalarımı tetkik ederek içeride kalmam gerektiğine onay veren birileri var. Ağırlaştırılmış müebbetle mahkûm eden birileri var, ben bunun atını çizmek istiyorum. Tahliyeden ziyade gözaltına bile alınmamam gerektiğimin vurgusunu Türkiye’nin ve Avrupa’nın en yüksek mahkemelerinin karar vermiş olması. Bunun üstünün örtülüp duruldu.” dedi.
İNŞALLAH BENİM ÇIKMAM İŞARET OLUR
Bundan sonrası için bir planınız var mı? Şeklindeki soru üzerine Altan, “Bir planım, programım yok, Türkiye böyle bir yer. Yani babadan oğula değişeceğini varsaydığım ama bir şekilde hukukun demokrasinin, özgürlüklerin yerleşmediği bir süreç. İnşallah, benim çıkmam evrensel hukukun geri dönmesinin işareti olur ve bunun mağdurları da bir an evvel kurtulur diye diliyorum. Anayasa Mahkemesi kararı bağlayıcıdır. Anayasanın 153.maddesine göre herkes bu anayasa kararına uymak mecburiyetindeydi ama 26 ve 27. Ağır Ceza Mahkemelerinin 2 üyesi buna 11 Ocak’ta uymadı. Ben Anayasanın amir hükmüne rağmen bir de 11 Ocak’tan beri yatıyorum. Yani neresinden tutayım.” diye konuştu.
ALTAN’IN AVUKATI ÇALIKUŞU: AYM KARARININ GEREĞİ YERİNE GETİRİLDİ
Altan’ın tahliyesinin ardından bundan takip edilecek olan sonraki hukuki süreci değerlendiren Mehmet Altan’ın avukatı Figen Çalıkuşu şöyle konuştu:
İstinaf Mahkemesi, AYM kararının bağlayıcılığını dikkate almış. İstanbul 26. ve 27. Ağır Ceza mahkemeleri kendisini AYM kararı ile bağlı görmemişti. İstinaf Mahkemesi AYM kararının gereğini yerine getirdi. Tahliye kararı verildi. Gerekçeli kararda da bu güzel işlenmiş. İstinaf Mahkemesi’nde bir duruşma yapılacak. Yargılama bu şekilde devam edecek. Anayasa Mahkemesi kararı bütün gazeteci ve yazarlar için bağlayıcı bir karar. Bu şekilde umutlanarak bağladığımız bu sürecin güzel bir şekilde biteceğine inanıyorum. Bu karar diğer davalar için emsal olmalı. Dilerim bu topraklarda düşünce, fikir zulüm görmesin, gazeteciler daha fazla zulüm görmesin. Bunun ilk işaret fişeği olarak bu günü yaşıyoruz. Bu böyle devam edecektir.
1,5 yıl sonra tahliye edilen Mehmet Altan'dan cezaevinde bulunan gazetecilere mesaj https://t.co/Ze92pDlVJ9 pic.twitter.com/0DG1ZdXkLr
— T24 (@t24comtr) June 27, 2018
AVUKAT OK: DİĞER TUTUKLU GAZETECİLER DE TAHLİYE EDİLMELİ
Twitter hesabından AYM kararını paylaşan avukat Veysel Ok, diğer gazetecilerin de serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
NE OLMUŞTU?
Anayasa Mahkemesi, gazeteciler Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tutukluluklarında “hak ihlali” olduğuna hükmetmiş, karar alt derece mahkemeleri tarafından uygulanmamıştı. Bunun üzerine konu AİHM’ye taşınmıştı.
AİHM, 20 Mart’ta Mehmet Altan ve Şahin Alpay’la ilgili aldığı kararında Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamayı reddeden Ağır Ceza Mahkemelerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine hükmetmişti. Mahkeme ayrıca Altan ve Alpay’ın ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine dikkat çekmişti. Ankara davacıların her birine manevi tazminat olarak 21 bin 500 euro ödemeye mahkûm edilmişti.
AİHM’ye bireysel başvuru yapan gazetecilerden Alpay, yaklaşık 20 ay süren tutukluluğunun ardından Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kez aldığı “hak ihlali kararı” sonrası 16 Mart’ta ev hapsi şartıyla tahliye edilmişti. Mehmet Altan ise 22 Eylül 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunuyordu.
Mehmet Altan, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak, 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildikleri iddiasıyla yargılandıkları davada geçen Şubat ayında “anayasayı ihlal” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
KAYNAK: Selim Delikara, T24
http://t24.com.tr/haber/mehmet-altan-15-yil-sonra-tahliye-edildi,662000