‘TÜRKİYE BASIN TARİHİNİN EN KAPSAMLI FURYASI’
Özgür Gündem gazetesinin Türkiye’nin önemli bir basın geleneğinin temsilcisi olduğunu belirten Zana Kaya, halkın haber alma hakkı için yayın yaptıklarını vurguladı. Kaya, “2015 yılına geldiğimizde çözüm süreci sona erdi. Sürecin son bulması ile birlikte hükümete yönelik eleştirel yayın yapan basın kuruluşlarına yönelik baskı politikaları devreye girdi. Bu baskıların ilki Özgür Gündem gazetesine yönelik oldu ve bununla birlikte aslında muhalif basına yönelik baskının ilk adımı atıldı. Özgür Gündem’i hedef alan saldırı, sonrasında Türkiye’nin tüm muhalif medyasına dönmeye başladı. Tutuklamalar, kapatılmalar ile birlikte Türkiye basın tarihinin en kapsamlı furyası başlatıldı” diye kaydetti.

Baskılar ve kapatmalar ile birlikte başlayan süreçte yeni bir dönemin başladığına vurgu yapan Kaya, şöyle konuştu: “Türkiye siyaseti yeni bir dönemecin içine girdi. Medya iktidara yakın olarak neredeyse aynı manşet ve tek başlıkla çıkıyor. İktidarı öven bu yayın organları yaşanan hak ihlallerini, yoksulluğu, halkın derinden yaşadığı sorunların üstünü örten konumda yayın yapıyor. Özgür Gündem halkın hakikate ulaşma geleneğini savunuyordu. Şimdi başka gazeteler bunu sürdürmeye çalışıyor. Ne kadar saklanmaya çalışılsa da gerçek kendine mutlaka bir yol buluyor”
‘MESLEKTAŞLARIMIZIN ÇABASI BİZE GÜÇ VERDİ’
Kaya sözlerini şöyle noktaladı:
“Haberlerimizden dolayı tutuklandık. 5 ay kadar tutuklu kaldım. Bu süreçler gerçekten zordu; ama baskıyı kıran gazetecilerin, dostlarımızın olması bize güç verdi. Meslektaşlarımızın bizim ardımızdan hakikati topluma ulaştırma çabası bize de direnme gücü verdi. Biz güçlüyüz çünkü haklıyız. Aslında biz rehin alındık. Hukuk gerçek anlamda işletilmiyorsa bu rehin almadan öte bir şey değildir. Hakikati ulaştırma görevini biz her türlü baskı ve zulmü göze alarak üstleniyoruz.”
‘AZADİYA WELAT KÜRT TOPLUMU İÇİN OKULDU’

Kürtçe günlük yayına 15 Ağustos 2006’da başlayan ve 29 Ekim 2016’da ise KHK ile kapatılan Azadiya Welat gazetesi eski çalışanları, baskılarla Kürt dilinin gelişimi ve yaygınlaşmasının engellenmek istendiğini söyledi.
Azadiya Welat gazetesi, 2016 yılına kadar en uzun süreli yayın yapan günlük Kürtçe gazete oldu. Gazete birçok kez mahkemelerin kararıyla kapatıldı, gazetenin imtiyaz sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürlerine açılan davalarda yüzlerce yılı bulan hapis cezaları verildi, muhabir ve editörleri tutuklandı.
Azadiya Welat’ın kapatılmasının ardından yayınlanan Welat gazetesi de basılamadı ve daha sonra çıkarılan KHK ile kapatıldı. Gazetenin eski editörlerinden Zeynel Bulut ve Elif Can Alkan gazeteyi ve okur üzerindeki etkisini anlattı.
‘EĞİTİM VE OKUL ALANIYDI’
Azadiya Welat’ın eski editörlerinden Zeynel Bulut, Kürtçe haftalık gazetenin çıktığı 1992’den Welat gazetesinin kapandığı 2017’ye kadar gazetenin hem çalışanları hem de okuyucularına yönelik bir baskı politikası uygulandığını söyledi. Gazetenin yaşanan gelişmelerin yanında Kürt halkının tarihini, kültürünü, sanatını, edebiyatını sayfalarında yansıttığını belirten Bulut, “Kürtler bu yönüyle bilinçleniyordu. Devlet gazetenin bu yönünü kabul etmediği için önüne geçmek istiyordu” dedi. Bulut, “Bugün baktığımızda Azadiya Welat Kürt toplumu için bir eğitim ve okul alanıydı. İnsanlar gazete üzerinden hem dilini konuşuyor hem de bilgi sağlayabiliyordu” şeklinde konuştu.
‘KÜRTÇE GAZETE DENİLDİĞİNDE AKLA AZADİYA WELAT GELİYOR’
Gazetenin editörlerinden Elif Can Alkan da, “Azadiya Welat her ne kadar kapanıp isim değiştirmiş olsa da önemini hep koruyor. İnsanlar ona hep ‘Azadiya Welat’ diye hitap ediyorlar. Onun toplum gözünde ayrı bir yeri var. İnsanlara Kürtçe gazete denildiği zaman akla ilk Azadiya Welat geliyor. Çünkü insanlar gazeteyi o isimle biliyorlar. Her ne kadar kapanmış olsa da biz hala Azadiya Welat’ın politikalarını sürdürüyoruz, sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.