RSF, yasanın bağımsız gazeteciliği ve ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini söyledi.
Uluslararası kuruluşlardan fon alan medya kuruluşlarında çalışan gazetecilerin hapis cezası ile karşı karşıya kalabileceğini aktaran RSF, böyle bir yasanın bağımsız medyanın çalışmalarını tehlikeye atabileceği konusunda uyardı. Türkiye’yi maddeyi geri çekmeye çağırdı.
Bildiride görüşlerine yer verilen RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu “Türkiye’de artık çok iyi bilinen baskıcı yargı uygulamaları göz önüne alındığında, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılacak bu değişikliğin, uluslararası fonlarla ayakta duran medya organlarında çalışan gazetecileri hapis cezasıyla tehdit edeceğinden korkuyoruz. Ne yazık ki yasa maddesinde yargının suiistimalini önleyecek hiçbir güvence yok. Bu geniş ve muğlak ifadeli yasa Meclis tarafından kabul edilirse, yetkilileri rahatsız eden herhangi bir gazeteci, yabancı bir ülkenin çıkarlarını desteklediği iddia edilen bir etki ajanı olarak kolayca hedef alınabilir” dedi.
RSF ayrıca bildirisinde Ekim 2022’de yürürlüğe giren ‘sansür yasasına’ da atıf yaptı. Yasanın 18 ay içinde 30’dan fazla gazeteciye karşı kullanıldığı bilgisini veren RSF “Gazetecilerin etki ajanlığıyla suçlanması, Türkiye’de özgür, çoğulcu ve bağımsız gazeteciliğin uygulanmasını daha da zayıflatma riski taşımaktadır.” dedi.
Türkiye, RSF’nin 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke içerisinden sondan 22 (158.) sırada yer alıyor. 2023’te kendisine 165. sırada yer bulan Türkiye’nin bu yedi sıralık ilerleyişi, medya özgürlüğü olarak durumun iyiye gittiğinin bir işareti değil. aksine Türkiye halen basın özgürlüğünde “çok vahim” kategorisinde.