24 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye’de normalleşmenin hızlanması beklenirken çok çeşitli kesimden gazeteciler, yazarlar, yorumcular hedef tahtasına konuyor, hatta açıkça tehdit ediliyor.
Gazetecileri isim isim yazarak tepkisini gösteren ilk isim MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli oldu. Seçimlerden iki gün sonra çeşitli gazetelerde teşekkür ilanı yayınlayan Bahçeli, eleştirdiği gazeteci, yazar ve yorumcuların partisine özel kin ve nefret duyduğunu savunarak kinayeli bir üslup kullandı.
Bahçeli’den gazeteci ve yorumculara “müfteri” tepkisi
Bahçeli, “Aşağıdaki isimleri yazılmış zevat-ı muteber aylar süren yoğun ve yorucu bir iftira kampanyasından yüzlerinin akıyla çıktılar. Allah var ya, partimizi yılmadan kötülediler. Yüksünmeden ithamlarını sıraladılar. Yorulmaksızın MHP husumetini derinleştirdiler. Kendilerine çok şey borçluyuz. Yaptıklarını, yazdıklarını, yıktıklarını, yorumlarını hiç unutmayacağız. 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin sonuçları bir kez daha gösterdi ki Türk Milleti algı oyunlarına gelmiyor, müfterilere inanmıyor, ahlak ve adaletinden sapma hakkını göstermiyor. MHP’ye özel bir kin ve nefret duyan zevat-ı muteber (!) ümit ederim ki insafa gelirler, vicdanlı olmanın hakkını verirler” dedi.
Bahçeli kimleri hedefe koydu?
Hedefte, “Sözcü”, “Cumhuriyet”, “Yeniçağ”, “Aydınlık”, “Hürriyet”, “Milliyet”, “Sabah”, “Star”, “Korkusuz” gibi gazetelerle CNN Türk, Halk TV ve Fox TV’de yayın yapan gazeteci, yazar ve yorumculardan Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Erdem Gül, Ali Sirmen, Arslan Bulut gibi hükümete eleştirel isimler ve Abdülkadir Selvi, Nagehan Alçı, Nuh Albayrak gibi hükümete yakın gazeteciler de vardı.
MHP Genel Başkanı, AKP’nin seçim kampanyasını yürüten Andy-Ar Başkanı Faruk Acar ile hükümete muhalif SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı ile Konsensüs Başkanı Murat Sarı ve Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır’a da aynı listede yer verdi.
DİSK Basın-İş: “Bahçeli tehdit etti, gazetecileri fişledi”
Bahçeli’nin açıklamalarına gazetecilik örgütlerinden tepki geldi.
DİSK Basın İş, MHP’nin liderinin “zaten baskı, sansür, zor altında gazetecilik yapmaya çalışan bir avuç gazeteci ve kurumu” hedef gösterdiğini savunuyor: “Bazı gazetelere verilen ilanda ve yayınlanan videoda Bahçeli, ‘teşekkür’ kılıf ile aralarında gazeteci, yazar, anket şirketi sahibi isimleri üstü kapalı tehdit etti.
‘Tehdit etti’ diyoruz çünkü gazeteciler yazılarında, yorumlarında herhangi bir siyasi partiyi eleştirmek, kritik etmek hakkına sahiptir. Bahçeli ‘yaptıklarını, yazdıklarını, yıktıklarını, yorumlarını hiç unutmayacağız’ ifadeleri ile gazetecileri fişlediğini, takip edileceğini, yeni rejimde devlet içindeki güçlü konumları ile gazeteciliğin nasıl cendere altında tutulacağını söylüyor.”
Çakıcı’dan Karar gazetesi yazarlarına ölüm tehdidi
MHP açıklamasının iki gün sonra bu kez yeraltı dünyasının bilinen isimlerinden Alaattin Çakıcı, gazetecileri hedef alan yazılı bir mesaj yayınladı:
“Ömrümde zarar vereceğim adama hep önceden haber verdim. Başta ABD ve FETÖ’ye hizmet eden 24 Haziran Seçimleri’nde ‘şer ittifakını’ destekleyen Karar gazetesi sahibi Mehmet Aydın başta olmak üzere İbrahim Kiras, Hakan Albayrak, Etyen Mahcupyan, Akif Beki, Gürbüz Özaltınlı, Ali Bayramoğlu, Türkiye ve yurtdışındaki sevenlerimce görüldükleri yerde kesinlikle cezalandırılacaktır. İşte sevenlerime ‘abi vur de vuralım, öl de ölelim’ diyenlere kim beni seviyorsa çağrımdır. Görevlerini yerine getirsin. Elif Çakır kadın olduğu için sakın ona dokunmayın. İnsan eleştirilir ama küstah kelimesini onun bunun piçleri kullanır.”
Çakıcı’nın açıklamasına bakılırsa hedefte Karar gazetesi var ama zikrettiği isimlerden Gürbüz Özaltınlı ve Ali Bayramoğlu çok uzun süredir gazetede yazmıyor.
Çakıcı’nın tehdit etmesinin nedeni Karar gazetesinin “küstah tehdit” başlıklı haberi
Çakıcı’nın neden Karar gazetesini hedef seçtiği son cümlede ortaya çıkıyor. Zira Karar gazetesi, önceki gün Çakıcı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı açık mektubu okuyucularına “Erdoğan’a küstah mesaj” başlığıyla duyurdu.
Bahçeli’nin af önerisini kabul etmeyen Erdoğan’a daha önce de açık mektup gönderen Çakıcı, önceki günkü mektubunda ise “Cumhur İttifakı’na oy verenler Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine değil, devletin bekası için sevse de sevmese de beka sorunu yaşayan devletimiz için sayın Tayyip Erdoğan’a oy vermiştir. AKP’li olmayan ama devlet bekası için ona oy veren ve verdirenlerin onun selamına ve teşekkürüne ihtiyacı yoktur! Buradan kendilerine şunu hatırlatmak isterim. Çevrendeki FETÖ’cüleri temizle. Devletin değişik kurumlarındaki AB ve ABD’ye hizmet eden hainleri temizlediğin sürece ‘sözde değil pratikte’ adalet kavramından elini çekmezsen, devlet aynı sıkıntıları gelecekte yaşayacaktır, lütfen unutma. Devletin sahibi sen değilsin! Unutma! Sen yolcusun, Ülkücüler ve Türk Milliyetçileri, her etnik mozaiğe mensup vatan sevdalıları da hancılardır!” dedi.
Çakıcı’nın avukatı: “Karar üç aylığına donduruldu”
Bugün yaşanan gelişmelerin ardından Çakıcı’nın avukatı Can Sevinç bir açıklama yayınlayarak Çakıcı’nın kararının dondurulduğunu duyurdu.
Sevinç, “26.06.2018 tarihinde Karar gazetesinin yayınladığı haberi kaldırıp, yerine Alaattin Çakıcı’nın 26 Haziran 23.45 tarihli açıklamasını bugün kendileri yayına koymuştur. Kendilerine Alaattin Çakıcı’nın avukatı olarak, doğru çizgiye geldikleri için teşekkür ederim. Buradan sevenlerine göndermiş olduğu mesaj üç ay için iptal edilmiştir. Aynı hatayı yapmazlarsa bu karar dondurulur” dedi.
Bu arada İstanbul Emniyet Müdürlüğü Karar gazetesinin önünde güvenliği arttırırken tehdit edilene gazetecilere koruma tahsis etti.
Amerika’nın Sesi’nin ulaştığı Karar gazetesinin bir yöneticisi konuyla ilgili yorum yapmak istemediklerini söyledi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler: “Hiçbir meşru iktidar gazetecilerin terörize edilmesine seyirci kalamaz”
Ancak gazetecilik örgütleri yaşanan gelişmelerden rahatsız.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, bu tehditler karşısında hükümet yetkililerinin seyirci ve sessiz kalmalarının hayret verici olduğunu söyledi.
Amerika’nın Sesi’ne kısa bir değerlendirmede bulunan Önderoğlu, “24 Haziran Seçimleri’nin üzerinden 5 gün geçti ve Türkiye’nin zaten parlak olmayan demokrasisi dramatik bir şekilde zemin kaybediyor. Gazetecilere yönelik art arda gelen gayrimeşru tehditlere hükümet çevrelerinin seyirci ve sessiz kalması hayret verici. Sınır Tanımayan Gazeteciler olarak sadece polis koruması değil bununla birlikte demokrasilerde yeri doldurulmaz olan medya temsilcilerinin hedef alınması durumunda en ağır karşılık gösterileceğini belirten açık mesajlar verilmesini bekliyoruz. Hiçbir meşru iktidar gazetecilerin terörize edilmesine seyirci kalamaz” dedi.
Yazı: Hilmi Hacaloğlu, Amerikanın Sesi
https://www.amerikaninsesi.com/a/türkiye-de-gazeteciler-hedefte/4460407.html