Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) sözcüsü Hakkı Boltan hakkında 2016’da Cizre’de ilan edilen sokağa çıkma yasakları döneminde haber takibi yaptığı sırada mahsur kaldığı binanın bodrum katında öldürülen Azadiya Welat gazetesi Yazı İşleri Müdürü Rohat Aktaş’ın durumuna ilişkin Kürtçe yaptığı basın açıklaması gerekçe gösterilerek “cumhurbaşkanına hakaret” ve “kamu görevlisine görevinden kaynaklı hakaret” suçlamalarıyla açılan davanın ikinci duruşması bugün görüldü.
Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ) sözcüsü ve Yeni Yaşam gazetesi çalışanı Hakkı Boltan savunmasında “Yaralı olan gazeteci meslektaşımızın oradan kurtulması için destek amaçlı bir basın açıklamasıydı. Sonrasında gazeteci meslektaşımızın Cizre’de öldüğü haberi geldi. Eğer destek çağrımıza yanıt verilseydi gazeteci arkadaşımız bugün yaşıyor olabilirdi” dedi.
Gazeteciler salona alınmadı
Duruşmaya gazeteci Boltan ve avukatı Resul Tamur katılırken, davaya müşteki olarak katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun avukatları duruşmaya katılmadı. İzleyiciler için yer olmadığı gerekçesiyle duruşmayı izlemek gelen gazeteciler salona alınmadı.
Boltan soruşturma aşamasında verdiği ifadesini tekrar ettiğini belirterek, suçlama konusu yapılan basın açıklamasını Özgür Gazeteciler Derneği adına Cizre’de bodrumda yaralı olarak mahsur kalan üyeleri Rohat Aktaş için yaptıklarını söyledi. Boltan Aktaş’ın durumunu kamuoyu ile paylaşmak, duyarlılık yaratmak ve sağlıklı bir şekilde oradan çıkarılmasını sağlamak için yaptıklarını kaydetti.
‘Çağrımıza yanıt verilseydi meslektaşımız bugün yaşıyor olabilirdi’
Açıklama ile sorumlulara sorumluluklarını hatırlatmayı amaçladıklarını anlatan Boltan, “Davaya konu olan basın açıklamasında herhangi bir hakaret ve suç teşkil edecek unsur yoktur. Sadece yaralı olan gazeteci meslektaşımızın oradan kurtulması amacıyla yaptığımız bir destek açıklamasıydı. Daha sonra meslektaşımızın Cizre’de hayatını kaybettiği haberi geldi. Eğer bu destek çağrımıza yanıt verilseydi gazeteci arkadaşımız bugün yaşıyor olabilirdi. Ayrıca açıklamayı Kürtçe yapmıştık ve dosyaya yansıdığı halinin yanlış şekilde tercüme edildiğini düşünüyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum. Suç işleme kastım yoktur. Ben gazeteciyim. Beraatimi talep ediyorum” diye konuştu. Boltan ayrıca duruşmalardan vareste tutulmayı talep etti.
Basın açıklaması polislerce ve eksik çevrilmiş
Avukat Resul Tamur ise müvekkilinin beyanlarına katıldığını belirterek, müvekkilinin basın açıklamasında yer alan Rohat Aktaş’ın Azadiya Welat gazetesi Yazı İşleri Müdürü olduğunu gösterir evrakı mahkemeye sundu. Müvekkilinin diğer gazetecilerle ile birlikte yaptığı açıklamanın uzun olmasına rağmen dava dosyasında çok kısa bir bölümüne yer verildiğini kaydeden Tamur, Kürtçe açıklamanın yanlış bir şekilde polislerce tercüme edildiğini söyledi. Tamur, açıklamanın bağımsız ve tarafsız bilirkişilerce tercüme edilmesini istedi. AİHM içtihatlarına göre benzer durumdaki düşüncelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiğini kaydeden Tamur, esasa ilişkin savunma için ek süre talep etti.
Ara kararını açıklayan hâkim, Boltan’ın duruşmalardan vareste tutulması talebini kabul etti ve Boltan’ın avukatına ise esasa ilişkin savunma için gelecek celseye kadar süre verdi. Boltan’ın yaptığı basın açıklamasının CD kaydı ve basın açıklamasınının komisyonca seçilecek bilirkişiye gönderilmesine ve Kürtçe açıklamanın Türkçe tercümesinin yapılarak dosyaya sunulmasına hükmedildi.
Bir sonraki duruşma 9 Nisan 2020 tarihinde görülecek.
Kaynak: MLSA Turkey
Hakkı Boltan: “Çağrımıza yanıt verilseydi gazeteci arkadaşımız bugün yaşıyor olabilirdi”