Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi kapsamında “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlamasıyla yargılanan Gazeteci Ahmet Şık hakim karşısına çıktı. Geçtiğimiz günlerde HDP’den milletvekili adayı olduğunu açıklayan Şık savunmasında, “Devlete yönelik radikal eleştiri, devletin yaptığı hukuksuzlukları sertçe eleştirmek, devleti hukuk çizgisine çekecektir” dedi.
İstanbul Adliyesindeki 17. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Ahmet Şık ve avukatı Can Atalay hazır bulundu. Anadolu Ajansı (AA) Muhabiri Kerem Kocalar’ın “Allah rızası için inceleyin” diyerek ihbar ettiği Twitter paylaşımları nedeniyle hakkında dava açılan Şık, suçlama konusu tweetlerin ifade ve basın özgürlüğü kapsamında olduğunu ifade etti. Şık, “Devlete yönelik radikal eleştiri, devletin yaptığı hukuksuzlukları sertçe eleştirmek, devleti hukuk çizgisine çekecektir. Suçlama konusu edilecek bir biçim de taşımıyor” dedi. Hukuk dışılığa yönelik eleştirilerin nasıl yapılacağına devletin karar veremeyeceğini beyan eden Şık, “Ardında devletin bizatihi olduğu olaylarda gözaltında kayıplar, işkencede insan öldürme, faili meçhuller ve yargısız infazları kattığımızda bunun bir terör faaliyeti olduğunu düşünüyorum. Bunu da söylemeye devam edeceğim” diye konuştu. Şık, bu sözleri sarfettiği sırada yargıç Mustafa Ün, salonda not alan gazetecilerin bilgisayarlarını kapattırdı. Yalnızca kalem ve kağıtla not alınabileceğini savunan Ün, gazetecilerin dijital cihazlarla not almalarını engelledi.
‘ELİNE KAN BULAŞMAYAN DEVLET YOK’
Şık sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sadece Türkiye Cumhuriyeti’ne dair bir fikir değil. Bugüne dek eline kan bulaşmayan devlet yoktur. Türkiye de bundan bağımsız bir yapıya sahip değildir. Bu dava siyasi iktidarın talimatıyla açılmıştır. Tehdit ve susturma için açılmıştır. Siyasi bir yargılamadır bu. Devletin hukuksuz uygulamalarının radikal eleştirisi olarak nitelediğim tanımlamalara itirazın görüşüleceği yer mahkeme değil. Bu yargılamanın kendisi o eleştirinin gereğidir. Bunlar ancak sohbet ve tartışma konusu olabilir.”
Mahkeme, esasla ilgili savunmaların hazırlaması için bir sonraki duruşmayı 18 Eylül’e erteledi.
NE OLMUŞTU?
AA Muhabiri Kerem Kocalar’ın ihbarı üzerine açılan dava kapsamında Şık’ın “Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlamasıyla 2 yıla kadar hapsi isteniyordu. İddianamenin mahkemece kabul edilmesinden sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu savcısı Asım Ekren tarafından ihbara dayanılarak bir iddianame daha hazırlandı. Dava kapsamında her iki iddianame birleştirildi. Davaya konu Twitter paylaşımları Cumhuriyet Davası kapsamında da Şık’a suçlama olarak yöneltildi. (Kaynak: Evrensel)