Özgür Gündem Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği davasında 18 ay hapis cezası alan gazeteci yazar Ayşe Düzkan, kesinleşen cezasını yatmak üzere dün Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne geldi. Avukatıyla birlikte infaz bürosuna giden Düzkan, yapılan işlemlerin ardından polis nezaretinde Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.
Ayşe Düzkan‘ın bugün Artı Gerçek’te yayınlanan ‘tanışmadığımız gazetecilere mektup’ başlıklı yazısı şöyle:
“siz bu satırları okuduğunuzda, ben de nihayet bakırköy’de cezaevinde olmayı ümit ediyorum. aslında her şeyin çok daha çabuk olacağını sanıyordum ama kimi zaman ışık hızıyla yarışan yargı bürokrasisi benim vakamda ağır işledi.
türkiye, en azından benim ömrüm boyunca, bir sancılı dönemden bir başka sancılı döneme savrula geldi ama hukuk, yargı, adalet ve devlet mekanizmaları konusunda gerçekten çok çarpıcı bir dönemden geçiyoruz.
hapis cezasının ya da herhangi bir cezanın suçla, hukukla ilişkisi tamamen koptu, bazen siyasal ortam etkili, bazen de işler bir piyango gibi tesadüflerle yürüyor. (sayıştay’ın çekilişlerine güvenmememizi önerdiği milli piyango gibi değil tabii) o yüzden bu türden siyasal sebeplerle verilen hapis cezası ya da başka cezalar ne benim ne başka arkadaşların değerini belirler, bunlara bir tür sıra savmadan fazla anlam atfetmiyorum. (ayrıca kendi adıma, işsizlik yaşadığım bir dönemin daha zor olduğunu hatırlıyorum.) ülkenin üretimden, hukuktan, bilimden, eğitimden, sanattan mahrum hale geldiği, yoksulluğun, şiddetin yükseldiği bu ağır dönemde siyasal baskı, başımıza gelenlerin merkezini oluşturmuyor, ancak bir sonuç olarak ele alınabilir.
cezaevinde mektup en değerli şeylerden biri. tanışmasak da bana mektup yazarsanız, çok mutlu olurum. adresimi sosyal medya üzerinden öğrenebilirsiniz.
ama dayanışma için nöbetçi yayın yönetmenliği yaptığım özgür gündem davası sebebiyle halen cezaevinde olan başka gazeteciler de var. buradan ayrılırken onları da mektupsuz bırakmamanızı rica etmek istiyorum ve isim ve adreslerini paylaşıyorum.
halkın haber alma hakkı için cezaevinde bulunan bir gazeteciyi mutlu etmek, belki bir dost edinmek için onların da halini hatırını sorar mısınız? dayanışma insani ilişkilerden ibaret değil ama o ilk adım bazen çok şey demek olabilir.
görüşmek üzere.
Ziya Ataman: yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumu / van
Nedim Türfent: yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumu a-49 / van
Mehmet Güleş: yüksek güvenlikli bir nolu kapalı cezaevi / elazığ
İdris Sayılğan: e tipi kapalı cezaevi / trabzon
Hamit Duman: f tipi kapalı cezaevi tuşba / van
Meltem Oktay: m tipi kadın kapalı cezaevi gebze / kocaeli
Zehra Doğan: kampüs kapalı kadın ceza infaz kurumu tarsus / mersin
Abdulkadir Turay: e tipi kapalı cezaevi / mardin
Abdulhalik Kaya: l tipi kapalı cezaevi a 3-1 kalkandere / rize
Seher Taşkın: sincan kadın kapalı cezaevi g-3 ankara
Özlem Seyhan: e tipi kadın kapalı cezaevi bağlar / diyarbakır
Mizgin Aydın: m tipi kadın kapalı cezaevi gebze / kocaeli
Kibriye Evren: e tipi kadın kapalı cezaevi bağlar / diyarbakır
Reyhan Hacıoğlu: bakırköy kadın kapalı cezaevi
Hicran Ürün: bakırköy kadın kapalı cezaevi
Mehmet Ali Çelebi: silivri 5 no’lu kapalı ceza evi
İshak Yasul: silivri 5 no’lu kapalı cezaevi
İhsan Yaşar: silivri 5 no’lu kapalı cezaevi.”