Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) 2020 yılı ağustos ayı gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporunu açıkladı.
“Geride bıraktığımız ay içerisinde de basına yönelik baskılar devam etti. Ağustos ayı da ne yazık ki gazeteciler açısından saldırı, tehdit, engel, sansür, soruşturma ve davalarla geçti.” diyen dernek, tüm toplumun gazetecilere yönelik hak ihlallerinin sona ermesini beklerken, iktidar kanadının politikalarından dolayı tam tersi bir durum söz konusu olduğunu belirtti ve “Toplumu bilgilendirmek gibi çok kritik bir sorumluluğu bulunan basın emekçileri halen hedef tahtasında ve saldırıların merkezinde.” dedi.
“İKTİDAR ELEŞTİRİLERE KULAK TIKIYOR”
Dernek açıklamasında geçtiğimiz ay basına yönelik hak ihlallerinden birinin de ekran karartmaları ve erişim engelleri olduğunu, TELE 1 Televizyonuna İkinci Albulhamit’e yönelik eleştirel içeriklerden dolayı 5 günlük ekran karartma cezası verildiğini hatırlattı ve “Bu kararla iktidarın güncel ya da geçmişle ilgili tüm eleştirilere kulak kapattığı ve basın özgürlüğünü dikkate almadığı bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Ve TELE 1’in ekranı karartıldı. Ağustos’ta ayrıca birçok habere de erişim engeli getirildi. Bu durum sadece basının haklarını ihlal etmemiş aynı zamanda toplumun haber alma hakkını engellemiştir. Yani, erişim engeli sadece haber sitelerine değil halkın bilgilenme hakkına da yapılmıştır.” dedi.
TECAVÜZ SANIĞINA DEĞİL, GAZETECİYE SORUŞTURMA
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği açıklamasında İpek Er’i intihara sürükleyen Uzman Çavuş Musa Orhan’ın tutuklandıktan sonra serbest bırakıldığını ancak haberi yapan Gazeteci İdris Yayla hakkında soruşturma başlatıldığını vurguladı ve “İktidar ve yargı bu olayda da gazeteciliği sorgulama pozisyonunda yer almıştır. Bu tutum basın özgürlüğü açısından kabul edilebilecek bir şey değildir. Meslektaşımız İdris Yayla hakkında başlatılan soruşturma bir an önce düşürülmelidir.” dedi.
“GAZETECİLER AJAN DEĞİL, TOPLUMA GERÇEĞİ AKTARAN EMEKÇİLERDİR”
Ağustos ayında ayrıca gazetemiz Evrensel Diyarbakır Temsilciliğinde görevli gazeteci arkadaşımız Cengiz Anıl Bölükbaş’a muhbirlik yapması yönünde tehditte bulunulması da raporda yer aldı. Dernek bu durumun dünyanın hiçbir yerinde kabul edilemeyeceğini söyleyerek “Buradan bir daha hatırlatıyoruz; gazetecilik herhangi bir kurum için değil toplum için yapılır. Gazeteciler ajan değil, topluma geçeği aktaran emekçilerdir.”
“GAZETECİLERİN YERİ CEZAEVİ DEĞİLDİR”
Dernek açıklamasını şöyle tamamladı: “Tüm bu baskı ve saldırıların yanında Ağustos ayında haklarında soruşturma başlatılan ve dava açılan gazetecilere de yenileri eklendi. Bunlara son verilmeli ve hiçbir gazeteci mesleğinden dolayı yargı kıskacına alınmamalıdır. Tutuklu meslektaşlarımız için de bir kez daha özgürlük talep ediyoruz. Halen onlarca gazeteci cezaevinde tutuluyor. Türkiye, gazeteciler için bir cezaevi olma konumunu biran önce değiştirmelidir. Gazetecilerin yeri cezaevi değil, haberlerin olduğu sokaklar ve meydanlardır.”
8 GAZETECİ SALDIRIYA UĞRADI, 2 GAZETECİ TUTUKLANDI
Dicle Fırat Gazeteciler Derneğinin (DFG) 2020 yılı ağustos ayı için gazetecilere yönelik hak ihlalleri raporu istatistiki verileri şöyle:
Gözaltına alınan gazeteciler: 3
Tutuklanan gazeteciler: 2
Saldırıya uğrayanlar: 8
Gazetecilere yönelik işkence ve kötü muamele: 2
Gazetecilere yönelik tehdit ve ajanlık dayatması: 1
Haber takibi engellenen gazeteciler: 2 olay
Hakkında soruşturma açılan gazeteciler: 3
Hakkında dava açılan gazeteciler: 3
Yargılaması devam eden gazeteciler: 1 dosya, 5 gazeteci
RTÜK cezaları: 7
İnternet erişim engeli: 97 haber, 2 internet sitesi
Tutuklu gazeteci sayısı (4 Eylül 2020 itibarıyla): 95