Gazeteci Alican Uludağ’a, eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’la ilgili attığı tweetten ötürü, “terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” suçundan verilen 10 aylık hapis cezasının istinaf duruşması, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nde görüldü.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kocaman’ın Ankara Sheraton Otel’de düzenlenen gösterişli düğününden hemen sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmesiyle ilgili Twitter paylaşımını gerekçe göstererek Uludağ hakkında iddianame hazırlamıştı. İddianamenin kabulünün ardından dava 2 Aralık 2020 tarihinde Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanmış, 3 Şubat 2021 tarihindeki ikinci celsede Uludağ’ı 10 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
“KOCAMAN’IN, HABERLERİMDEN ÖTÜRÜ SİNDİRME AMACIYLA AÇTIRDIĞI BİR İNTİKAM DAVASI”
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinde görülen istinaf duruşmasına Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) temsilcisi de izleyici olarak katıldı. Duruşmada savunma yapan Uludağ, 2008 yılında Cumhuriyet gazetesinde başladığı meslek hayatında 12 yıldır Ankara’da yargı muhabirliği yaptığını hatırlattı. Söz konusu Twitter paylaşımında hiçbir suç veya suç unsuru olmadığını ve kimseyi hiçbir örgüte hedef göstermediğini söyleyen Uludağ, davanın Yüksel Kocaman’ın bir yargı muhabiri olarak yaptığı haberlerden dolayı kendisine had bildirme, susturma ve sindirme amacıyla açtırdığı bir intikam alma davası olduğunu ifade etti. Uludağ, “Ben bir yargı muhabiri olarak, bir yargı üyesi olan Yüksel Kocaman’ın siyasi kişilik olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çektirdiği fotoğrafı, Twitter hesabımdan ‘eleştiri’ hakkımı kullanarak paylaştım” dedi.
Bütün savunmalarında, dava konusu paylaşımın tek olmadığını, ilk tweetle bağlantılı bir paylaşım olduğunu ve ilkinin de esas alınmasını istediğini söyleyen Uludağ, “Ancak nedense ne savcılık ne de mahkeme, ilk tweet yokmuş gibi davrandı. Eğer ortada bir suç iddiası varsa, ilkiyle birlikte değerlendirilmeliydi. Ancak yerel mahkeme, bunu yapmadı. Bu nedenle savcılığın iddianamesi de yerel mahkemenin gerekçesi de hukuki bir metin olmaktan çok uzaktır. Tek taraflı hazırlanmış, benim gazeteci olduğum gerçeğini yok saymış, hepsinden öte neden bu suçu işlediğim iddiasını somut olarak gerekçelendirememişlerdir. Zaten suç işlemediğim için bu temellendirmeyi de yapmaları olanaksızdır. Onlar da biliyor ki bu suçu işlemedim” diye belirtti.
Gazeteci Uludağı’n avukatı Uludağ hakkında verilen mahkumiyetin kaldırılarak, beraat kararı verilmesini talep etti.
İddia makamı ise esas hakkında mütalaayı hazırlayabilmek için süre istedi. Heyet başkanının eksikliğinde talebi kabul eden mahkeme heyeti, davayı 23 Kasım’a erteledi.
Kaynak: MLSA