Gazeteci Aziz Oruç hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle ‘örgüt propagandası yapmak’ iddiasıyla 2017 yılında Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 10’nuncu duruşması yapıldı.
Gazeteci Oruç, duruşmaya tutuklu bulunduğu Patnos L Tipi Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada mahkeme heyeti iddia makamının mütalaasını istedi.
Önceki celse verdiği mütalaasını tekrarlayan savcılık, Oruç’un kullandığı sosyal medya hesabı üzerinden ‘silahlı örgütü meşru gösterecek veya övecek yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde defalarca paylaşımlarda bulunduğu ve eyleminin örgüt propagandası yapmak suçu oluşturduğunu’ iddia ederek, hakkında TMK’nin 7/2 maddesi uyarınca 10 ay ile 5 yıl arasında değişen hapis cezası verilmesini talep etti.
‘GAZETECİLİK YAPIYORUM, PAYLAŞIMLAR HABER AMAÇLI’
Savcılığın mütalaasına karşı savunma yapan gazeteci Oruç, “Ben gazetecilik yapıyorum. Yapılan paylaşımlar haber amaçlıdır. Üzerime atılı suçlamalar, gazetecilere karşı yapılan bir suçlamadır. Paylaşım Dicle Haber Ajansı’nın haber retweetlemesidir. Propaganda kastı taşımıyor. Beraat talebinde bulunuyorum” diye konuştu.
‘ATILI SUÇLARIN UNSURLARI OLUŞMAMIŞTIR’
Oruç’un avukatı Ferhat Kılınç ise, müvekkilinin yargılama konusu paylaşımları yaptığı tarihte Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) çalıştığını hatırlatarak, “Paylaşımlar içerik olarak haberdir. Buna ilişkin içtihatlar mevcuttur. Müvekkilin üzerine atılı suçların unsurları oluşmamıştır” dedi ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya verilen aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Oruç’a ‘Örgüt propagandası yapmak’ suçlamasıyla ertelemesiz 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.