8 günlük gözaltı sürecinde yasadışı sorguya maruz kalan Altan, çıkarıldığı mahkemece “adli kontrol” şartı ve yurtdışı çıkış yasağı ile serbest bırakıldı.
Buna rağmen sistematik şekilde polis tacizine maruz bırakılmaya devam eden gazeteci Altan’ın yaşadığı duruma dair İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Altan’la beraber İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol ve HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç katıldı.
Gazeteci Altan, maruz bırakıldığı duruma ilişkin “Sürekli haberini yaptığımız bir konu ile bizzat ben de muhatap oldum” dedi.
Bunun tüm topluma uygulandığının altını çizen Altan, “Özellikle son 5 yıldır gözaltına herkese uygulanmaya başladı. Benzer uygulamaya, 26 Kasım’da gözaltına alındığım ve 8 gün gözaltında tutulduğum süreçte de bu uygulamaya maruz kaldım. Akabinde mesaj ile rahatsız edildim” diye konuştu.
Altan, “Her gün onlarca basın açıklaması takip ediyoruz, adliyeye, Meclis’e giriyoruz. Girdiğimiz ortamlar kamuya açık. Özel bir çaba harcamalarına gerek yok. Buna rağmen böylesi bir uygulamaya maruz bırakıldık” diye belirtti.
Bu uygulamaya rağmen gazetecilik faaliyetlerini yürütmeye devam edeceğini vurgulayan Altan, “Gerçeğe bu kadar ihtiyaç olan süreçte, gerçekleri yazmaya ve mesleğimizi yürütmeye devam edeceğiz” dedi.
HDP’li Koç: Anayasa ayaklar altında
Altan’ın ardından söz alan HDP’li vekil Koç, Anayasa’nın ayaklar altına alındığı bir süreçten geçildiğini belirterek “Halkın haber alma hakkını ortadan kaldırıyorlar. Gerek ulusal gerek uluslararası yasalar çiğneniyor” dedi ve yetkililere seslendi:
“Anayasa’yı kaldıran davranışlardan vazgeçin. Türkiye’nin önüne konulan doğru bir tablo değil. Türkiye halklarının bir arada yaşamaları için tercih yolu değil. İktidara hukuk ve demokrasi içinde kalmalarını öneriyoruz.”
Gazeteci Aykol’dan çağrı
Gazeteci Aykol ise “Her gün tacizle çalışıyor arkadaşlarımız. Bu isimsiz kahramanlar sayesinde gazeteler çıkıyor” dedi ve gazetecilere sahip çıkılması gerektiğini söyledi.
“Berivan arkadaşımın nezdinde, haber taşıyan kahraman arkadaşlarımıza daha fazla sahip çıkmalıyız” diyen Aykol, “Bu noktada İHD’nin ve HDP’nin dayanışmasını görüyoruz. Ama diğer değerli basının ve kamuoyunun bu konuda duyarlı olmasını bekliyoruz ve basın kurumlarımıza sahip çıkılmasını bekliyoruz” diye vurguladı.
Türkdoğan: İşkence yer ve mekan değiştirdi
Son sözü alan İHD Eş Genel Başkanı Türkdoğan, geride bırakmaya hazırlandığımız 2019 yılında bu duruma benzer 72 vaka tespit ettikleri bilgisini paylaştı.
“Berivan Altan’ı polis rahatsız etmemeli ve bu uygulamanın derhal son bulmasını istiyoruz” diyen Türkdoğan, konuya ilişkin Kolluk Gözetim Komisyonu’na başvuru yapacaklarını aktardı.
Türkdoğan, yeni kurulan Kolluk Gözetim Komisyonu’nda bu vakalarla ilgili disiplin soruşturması başlatmasını talep etti.
Aynı zamanda Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun bir alt komisyon kurarak, yasadışı sorgu, kaçırma, ajanlaştırma ve taciz vakalarını incelemesi gerektiğini söyleyen Türkdoğan, şunları kaydetti: “Sadece bu meseleler değil. 2019 yılında Ankara’da yedi kişi kaçırıldı. Altısı Ankara Emniyeti’nden çıktı. Bu insanlara ağır işkenceler yapıldı. Son dönemde iktidar işkence kelimesini kullanmıyor. “Sözleşme zaten sadece işkenceyi tanımlıyor. Ceza Kanunu’nda işkence suçu düzenlenmiş durumda. Anayasa’da açık hüküm var. Kötü muamele kavramı nerden çıktı! “İşkence yer ve mekan değiştirdi. Tehdit, dayatma işkence değil midir? 2016 bu yana 31 kişi kaçıldı, bunlara yapılan ağır işkencelere ne diyeceğiz? “Rahatsız edilen 72 kişiye yapılan işkence değil mi? Çok sayıya işkence, kötü muamele ve onur kırıcı davranış ile karşı karşıyayız. Siyasi iktidarda bulunanlar kavramlarla oynamamalı.”