Hakkında 18 ay içinde 6 soruşturma ve 5 kovuşturma açılan gazeteci Hakkı Boltan, telefonla aranıp ifadeye çağrılma yönteminin değiştirilerek ev baskınlarının yapıldığını söyledi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 30 Eylül’de evi basılarak gözaltına alınan aralarında gazeteci Hakkı Boltan’ın da bulunduğu 14 kişi, 2 Ekim’de adliyeye sevk edildi. 14 kişiden 10’u serbest bırakılırken, 4 kişi tutuklandı. Serbest bırakılanlar arasında bulunan gazeteci Boltan için adli kontrol şartı uygulanacak. Hakkında 18 ay içinde 6 soruşturma ve 5 kovuşturma açılan gazeteci Boltan, katıldığı eylem ve etkinlikler gerekçe gösterilerek sık sık gözaltına alınıyor. “Özgür Gündem Gazetesi nöbeti”, “Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek” gibi 5 davanın 2’sinden beraat eden Boltan’ın, halen devam eden 3 davası bulunuyor.
19 Şubat tarihinde evi basılarak gözaltına alınan Boltan, 30 Eylül de yine evi basılarak gözaltına alındı. Gazetecilere yönelik düzenlenen anma etkinliklerine katılması suç görülen Boltan’a, Diyarbakır’da 20 Eylül 1992 tarihinde katledilen Kürt bilgesi Musa Anter için kullandığı “Şehit” kelimesi de suç delili olarak önüne konuldu. Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Boltan, gazetecilik faaliyetlerinin suç delili olarak gösterildiğini söyledi.
“İZLEDİKLERİ YOLU DEĞİŞTİRDİLER”
Daha önceleri hakkında açılan soruşturmalar konusunda kendisinin emniyetten telefonla aranıp çağrıldığını hatırlatan Boltan, artık izledikleri yolu değiştirerek ev baskınları gerçekleştirdiklerini söyledi. 5-6 ay içerisinde evine 2 kez baskın düzenlendiğini belirtti. Boltan, “Herkesten çok beni emniyet tanıyor, yaptığım işten kaynaklı. İlk önce biz gazetecileri susturmaya çalışıyorlar. Bunu yaparak da muhalefeti korkutmaya çalışıyorlar. Evime yapılan iki gözaltı da iktidarın izlediği korkutma, sindirme politikasıdır” diye konuştu.
“BAŞSAĞLIĞI” SUÇ OLDU
30 Eylül sabahı yapılan baskında evinin dağıtılarak gözaltına alındığını vurgulayan Boltan, şöyle devam etti: “Sonra bizi emniyete götürdüler, emniyette bize bir şey sormadılar, 3 gün sonra ifademizi almaya başladılar. Biz DTK’nin haberlerini yaptık, bu yüzden bizi suçladılar. İkincisi gazeteci arkadaşımız Mazlum Erenci öldükten sonra onu anmak için mezarına gittiğim ve sosyal medyada aynı konuda paylaşım yaptığımdan dolayı suç işlediğime dair bir delil sunmuşlar. Devlet için başsağlığı dilemekte artık suç teşkil etmeye başladı. Bize yöneltilen suçlamaları kabul etmedik. Ben Azadiya Welat gazetesinde köşe yazarıydım, gazetenin sorumlu yazıişleri müdürü Rohat Aktaş, Cizre’de bodrumda yakılanlardan biriydi. Rohat’ı anmamızı da suç görüyorlar. Bizim Rohat’ı anmamız insani bir değerdir, onun haberini yapmamız bir gazetecinin yapması gereken iştir. Eğer ben bunu yapmıyorsam, gazeteci değilimdir.”
“ADLİYEDE ORDUYLA KARŞILAŞTIK”
Boltan, 14 kişinin sağlık kontrolü için hastaneye götürülmesi esnasında 4 polisin görevlendirildiğini, ancak mahkemeye çıkarıldığında bir orduyla karşılaştıklarını belirterek, buradaki amacın onlara suç damgasının vurulması olduğunu söyledi. Hastaneye götürüldüklerinde ise doktorların sadece darp izini sorduğunu ifade eden Boltan, “Bizim 3 gün gözaltında olmamızın yarattığı psikoloji, arkadaşlarımız yaşadıkları hastalıklar kendileri ilgilendirmiyor ve bunları hazırlayacakları rapora dahil etmiyorlar. Halbuki hepimiz psikolojik ve duygusal anlamda çöküntü yaşadık” dedi.
HAKKINDA 5 DAVA AÇILDI
Hakkında açılan davlara değinen Boltan, şunları söyledi: “Özgür Gündem Gazetesi nöbetleri için bana dava açtılar. O nöbeti tutan kişilerin ilki olduğum için bana ve birçok gazeteciye dava açtılar. Ama o davayı düşürdüler. Cumhurbaşkanına hakaretten dolayı açılan dava hala devam ediyor. Yine başka bir davadan adli kontrol şartıyla bıraktılar beni, başka bir dava, yurtdışına çıkmamı engellemek için açılmış. Bu son soruşturmada ise adli kontrol şartıyla bırakıldım. Benim hakkında bu yıl 5 ayrı dava açıldı, ikisinde beraat ettim, 3’ü hala devam ediyor. Hakkında açılan birçok soruşturma için de sık sık ifadeye çağrılıyorum.”
Özgür basın geleneğinin iktidarın hedefinde olduğunu sözlerine ekleyen Boltan, gazetecilik mesleğini sürdürmeye devam edeceğini söyledi.
KAYNAK: Mezopotamya Ajansı