Elimde Zülfü Livaneli’nin “Mektup” adlı şarkısı
Aklımda özlediklerim…
Mektuplar alıp, mektuplar yazıyorum
İçinde güzel, aydınlık günleri anlatan mektuplar
Umuttan, cesaretten, yarınların daha güzel olacağından
Bahseden mektuplar…
Okudukça yol aldığım,
Yol alırken anılarımın kuytularına sakladığım mektuplar…
Sizlere bu kez hiç tanımadığım güzel bir insanın gönderdiği mektuptan alıntı yapmak istiyorum. Emekli bir biyoloji öğretmeni göndermiş. İsmini vermeyeceğim kadın öğretmenimizin mektubu şöyle:
“Bilmenizi isterim ki yalnız değilsiniz. Cismen değil ama ruhen yanınızdayız. Doğrulardan vazgeçmeyen, kalemini asla yamultmayan sizler sayesinde bizler de hayata umutla bakıyoruz. Emekli biyoloji öğretmeniyim. Bilirsiniz, biyolojide canlılar, omurgalı ve omurgasız diye sınıflandırılır. Derslerde öğrencilerime; omurgamız bedenimizin dik duruşunu sağlar ama bizi biz yapan kişiliğimizin duruşunu ne sağlar diye sorar ve ‘omurgalı canlılar olduğunuzu asla unutmayın, sadece bedenen değil aklen ve ruhen de dik duruşunuzu kaybetmeyin’ diyerek derse devam ederdim. Şimdi ise şu türedi tiplere bakıyorum da biyolojik olarak omurgalı ama erdemli duruştan uzak nasıl omurgasız oluyorlar anlamak mümkün değil.
Bir de sizler; güzel ülkemin aydınlık yüzlü, cesaretli, ferasetli, dirayetli, onurlu sizler. ‘Sorgulanmamış yaşam, yaşam değildir.’ diyen Sokrates örneği sizler. Sizlerin tanımadığı ama sizleri tanıyan o kadar çok insanın kalbi sizler için çarpıyor ki, bilmenizi isterim.
Umutlarımızı asla kaybetmeyeceğiz. Bu günler de geçecek elbet. Thomas More’un Ütopya’sı gibi bir dünya herhalde olmayacak. Ama sevdiklerimizle beraber olacağımız dünyalarımız olacak. Onun için vazgeçmeyeceğiz. Kalbimizdesiniz. Sizlerleyiz.”
Mektubu okuduktan sonra havalandırmaya çıktım, serçelere ekmek verdim, sonra sırtımı dayayıp duvara Nâzım gibi güneşle birlikte bahtiyar oldum.
Hülya Kılınç
Silivri Kapalı Cezaevi – C/9
KAYNAK: Odatv.com