Pankreas kanseri nedeniyle hastanenin ‘cezaevinde kalamaz’ raporu ile tahliye edilen gazeteci Mevlüt Öztaş hayatını kaybetti. Son olarak böbrekleri iflas eden, kemoterapisi sonlandırılan Öztaş’ın karaciğerleri bitme noktasına gelmişti. Böbrekleri de iflas eden Öztaş diyalize de alınamıyordu.
Gazeteci Mevlüt Öztaş’ın kızı Büşra Öztaş, “Babamı kaybettik. Cenazesi bugün Afyonkarahisar Çay İlçesi Karacaören Kasabasında ikindi namazından sonra yapılacak.” paylaşımı ile acı haberi duyurdu.
Öztaş, “Bakmaya doyamadığım, öpmeye kıyamadığım canım babamı EL BİRLİĞİ İLE ÖLDÜRDÜLER” ifadelerini kullandı.
KHK’yla kapatılan Cihan Haber Ajansı (CİHAN) Uşak Muhabiri olarak uzun yıllar gazetecilik yapan Mevlüt Öztaş, örgüt üyesi olmakla suçlanıp konduğu cezaevinde kansere yakalanmış, iki kez de ameliyat olmuştu.
Böbrek yetmezliği de olan Öztaş’ın tahliyesinin gecikmesi ve zamanında müdahale edilmemesi nedeniyle kanseri son evreye kadar ilerledi.
KHK’yla kapatılan Cihan Haber Ajansı (CİHAN) Uşak Muhabiri Mevlüt Öztaş’ın ardından verilen mesajlardan bazıları şöyle:
GERGERLİOĞLU: CİNAYETTİR, TAKDİRİ İLAHİ DEĞİL”
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu: “Allah rahmet eylesin. Tedavisi geciktirilen, son ömründe ancak tahliye edilen Mevlüt Öztaş vefat etti. Bu cinayettir, cezaevinde kahrından kanser et, tedavisini tahliyesini geciktir, bu takdiri ilahi değil!!!”
AKARÇEŞME: GÖZLERİMİZİN ÖNÜNDE
Gazeteci Sevgi Akarçeşme: “Çok üzüldüm. Göz göre göre masum bir insanı hapishanede kanser ettiler ve neredeyse ölene kadar hapishanede tuttular. Ailesine büyük sabır diliyorum. Mekanı cennet olsun, ama böyle kaç can gitti gözlerimizin önünde:(. Susanlar da bu zulümlere ortak değil mi?”
KHK’LI YILDIRIM: HASTA TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK
KHK’lı insan hakları savunucusu Cemal Yıldırım: “KHK’larla aldığınız canlara bir yenisi daha eklendi. Kanser hastası olmasına rağmen geç tahliye edilen Mevlüt Öztaş da yaşama veda etmiş. Çok üzüldüm. Yakınlarının başı sağolsun. Sabır diliyorum. Hasta tutsaklara özgürlük.”
BİRAND: GEÇ KALINDI, TEDAVİSİ GECİKTİ
Kanserden vefat eden gazeteci Mehmet Ali Birand’ın eşi Cemre Birand: “Allah rahmet eylesin, geç kalındı, tedavisi gecikti. Zamanın en önemli olduğu kanserdir, biliyorum, eşimle yaşadım.”
AÇIKKOLLU: AYNI ACILARI TEKRAR YAŞIYORUM
Gözaltında gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden öğretmen Gökhan Açıkkollu’nun eşi Tülay Açıkkollu: “Rabbim şehitler zümresine dahil eylesin. Geride kalanlara sabır versin. Her vefat haberinde aynı acıları tekrar yaşıyorum. Giden kadar geride kalanların da çok duaya ihtiyacı oluyor. Dualarımızla destek olalım inşallah.”
AVAZYAN: BAŞIN SAĞOLSUN KIZIM
İnsan hakları aktivisti Atlet Natali Avazyan: “Hay Allah ? Tanrım yattığı yerleri incitmesin ,Ailesinin ve sevenlerinin başı sağolsun. ?? Başın sağolsun kızım.. Sen evlat olarak yapabileceğinden çok daha fazlasını yapmak için çabaladın. Çok üzgünüm ?? Tanrım yattığı yerleri incitmesin.”
ULUDAĞ: BUGÜN YAŞAMINI YİTİRDİ
Cumhuriyet gazetesi muhabiri Alican Uludağ da Öztaş’ın vefatını takipçileri ve okuyucuları ile paylaştı:
“Kapatılan Cihan Haber Ajansı’nın Uşak muhabiri Mevlüt Öztaş, 2018 Şubat ayında tutuklandı. Cezaevinde kansere yakalanan Öztaş, Adli Tıp raporu üzerine 26 Haziran 2020’de tahliye edildi. Gazeteci Öztaş, bugün yaşamını yitirdi.”
AVUKAT UÇAR: HAKSIZLIK YAPANLARIN ALLAH BELASINI VERSİN
Avukat Kemal Uçar da, gazeteci Mevlüt Öztaş’ın vefatına ilişkin yayınladığı mesajda, “Mevlüt Öztaş’a Allah rahmet etsin…
Ona haksızlık yapanların Allah belasını versin…” ifadelerini kullandı.
BAYSAL: UMARIM YAKTIKLARI YAŞAMLARIN BEDELİNİ ÖDERLER
Gazeteci Nurcan Baysal ise, “Umarım bir gün yaktıkları bu yaşamların bedelini öderler. Sabır diliyorum ailesine…” sözleriyle Öztaş’ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
ADIM ADIM ÖLÜME GÖTÜRÜLDÜ
Kapatılan Cihan Haber Ajansı’nın (CHA) Uşak Muhabiri olarak 8 yıl gazetecilik yapan Mevlüt Öztaş, örgüt üyesi olduğu iddiasıyla Şubat 2018’de tutuklandı. Önce Uşak Cezaevine konuldu, daha sonra Afyon’a sevk edildi. Şubat 2019’da Uşak 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 9 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Öztaş, Nisan 2020’de cezaevinde pankreas kanserine yakalandı. Teşhis konulmadan önce ve sonra birçok hak ihlaline uğradı.
Öztaş tutuklu bulunduğu süre içinde önce fıtık, sonra safra kesesi ameliyatı oldu. Cezaevi şartlarından dolayı böbrek ve karaciğer yetmezliği, hipertansiyon ortaya çıktı. Astım hastalığı ilerledi. Sağlık durumunu gerekçe göstererek defalarca şartlı tahliye etmesine rağmen dilekçeleri kabul edilmedi. Nisan 2020’de kansere yakalandı. Afyon’dan Ankara’ya kaldırıldığı süreçte ailesi kendisinden 3 hafta haber alamadı.
Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan Mevlüt Öztaş, hastanenin bodrum katında demir parmaklıklı bir odaya hapsedildi. Kanser hastası olmasına rağmen yatağa kelepçelendi. Bu şekilde kemoterapi yapıldı. Bu süre içinde ailesiyle bir kez bile görüştürülmedi. Kızı Büşra Öztaş, babasının tahliye edilmesi için günlerce hastane ve cezaevi arasında git gel yaşadı. Cezaevinde kalamaz raporuna rağmen 4. evre kanser hastası bir insan 1 Haziran 2020’de taburcu edilip tekrar cezaevine gönderildi.
ÖLÜME TERK EDİLDİ
Tutukluluğunun devam kararına Öztaş ailesi itiraz etti ancak tahliye talebi İzmir Bölge Adliye Mahkemesi tarafından reddedildi. Büşra Öztaş babasının ölüme terk edildiği şu ifadelerle duyurmuştu: “10 Haziran 2020 tarihinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, korona virüs tehdidinin geçmediği, üzerine cezaevlerine virüsün bulaştığı iddiaları olduğu bir dönemde birçok kronik rahatsızlığı ve pankreas kanseri olan babamı ölüme terk etti.”
Karar tekrar itiraz edildi. Tahliye olması için gerekli olan adli tıp raporu korona sebebiyle de çok geç çıktı. Öztaş, 23 Haziran 2020’de tahliye edildiğinde kanser bağırsağına, karaciğerine, lenf bezlerine kadar yayıldı. Yaklaşık 2 aydır Afyon Devlet Hastanesinde ayakta kemoterapi alan Öztaş, 10 gün önce ağırlaşınca hastaneye yatırıldı. Bu süreçte böbrekleri tamamen iflas etti. Doktorlar, vücudu kaldıramayacağını için kemoterapiyi kesme kararı aldı.
Mevlüt Öztaş, cezaevinde yaşadığı hak ihlallerini tahliye olduktan sonra kızına şöyle anlatmıştı:
“Koğuştayken gözleri sararmış, arkadaşları kötü göründüğünü söylemişler. Sonra lavaboya gitmiş. Kan geldiğini görmüş babam. Hemen gardiyanlara haber vermişler. Bir süre gelmeyince arkadaşları kapıları yumruklamış. Revire çıkarmamışlar. Koronadan dolayı götüremeyiz, bu riski göze alamayız demişler. Babam iç kanama geçirdiğini, burada ölürse bunun da risk olduğunu ve bunu da göze alıp alamayacaklarını söyleyince götürmüşler. Ankara’da ilk Şehir Hastanesine gitmişler. Mahkum odası olmadığı için Dışkapı’ya gönderilmiş. Ama o geçiş saatlerinde 2 gün doğru dürüst yemek yiyememiş, aç kalmış. Hastalığın etkisiyle halsizleşmiş. Sonra bir ekmek bir çorba vermişler. Nasıl yiyeceğim diye bakmış yemeklere. Sonra zorla birer kaşık Bu Büşra için, Bu Elif için, Rabia için diye yudumlamış. Zorlamış kendini. Ben herhalde burada öleceğim diye düşünmüş, Allahım bana biraz zaman ver diye dua etmiş.”
26 Haziran 2020’de Mevlüt Öztaş’ın tahliye anı ve kızlarıyla ilk buluşma… Öztaş bu tahliyeden sonra sadece 55 gün yaşayabildi…