Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri İdris Sayılğan’ın üçüncü duruşması yarın Muş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Ağrı Dağı’nda 2014 yılında düzenlenen festivalde çektiği görüntüler gerekçe gösterilerek hakkında dava açılan tutuklu Gazeteci Abdullah Kaya’nın 4’üncü duruşması ise Ağrı 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
İDRİS SAYILĞAN’IN YAPTIĞI TÜM HABERLER SUÇ OLARAK DOSYAYA KONULDU
25 Ekim 2016 tarihinde tutuklanan ve Trabzon E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan Gazeteci Sayılğan yaptığı haberlerden dolayı yargılanıyor. Haberleri “suç unsuru” olarak dosyaya konulan Sayılğan’ın iddianamesinde 60 sayfa tape kayıtlarına yer verilmiş; ancak istinat edilen hiçbir somut delil bulunamamıştı. “Örgüt üyeliğinden” 15 yıla kadar hapsi istenen Sayılğan’ın sadece haberleri değil haber kaynaklarıyla yaptığı telefon görüşmeleri de suç olarak dosyada yer alıyor. Gazeteci Sayılğan’ın duruşmasını ilk günden bu yana takip eden Punto 24’ten Özgün Özçer ve Avukatı Barış Oflas davalara katılım çağrısı yaptı.
‘DEVLET ÖZGÜR BASINI SUSTURARAK YOL AÇTIĞI TAHRİBATIN ALTINDAN KALKAMAYACAK’
İdris Sayılğan’ın diğer tüm Kürt gazeteciler gibi bölgede haber yapan biri olduğu için yargılandığını söyleyen Özçer, “İdris Sayılğan haksız, hukuksuz, sebepsiz, tam 20 aydır tutuklu. Kamuoyu tarafından adı çok duyulmamış olabilir ama İdris Sayılğan gibi gazeteciler toplum açısından özellikle değerli. Devlet ve özel ajansların, medya araçlarının iktidarın güdümünde olduğu bir ortamda Muş ve çevresindeki gözümüz ve kulağımız İdris. İstanbul ve diğer büyük illerdeki imkânlara sahip olmadan, el emeği göz nuru bir zanaat gibi yapıyor mesleğini. Onun susması, Muş’un karartılması, Muş’tan haber alma hakkımızın gasp edilmesi anlamına da geliyor.
İdris ve daha sonra Muş’ta haber yaptığı için özgürlüğünden mahrum edilen Seda Taşkın’a yaşatılanlar kolluk kuvvetlerinin ve yargının Kürt illerinde ne denli pervasızlaştığını gösteriyor. İdris gazeteci olduğu için cezalandırılıyor ve uygulanan tüm usulsüzlükler devlete kâr kalıyor. Ancak bölgedeki pek çok meslektaşımız gibi, bu baskı ve gözdağının, gazetecilerin halkın haber alma özgürlüğü için mücadele etme konusundaki kararlılığını daha da arttıracağını düşünüyorum. Kuşkusuz aydınlık günler gelecek ve gazeteciler yaşadıkları tüm baskılara rağmen ayağa kalkacaklar. Fakat devlet Özgür Basın’ı susturarak, Nedim Türfent, Zehra Doğan gibi pek çok gazeteciyi haksız yere hapse atarak adalet üzerinde yol açtığı tahribatın altından kolay kolay kalkamayacak” dedi.
‘SAYILĞAN’IN İLK DURUŞMADA TAHLİYE EDİLMESİ GEREKİYORDU’
Sayılğan’ın avukatı Barış Oflas ise, “İdris Sayılğa’nın yargılandığı dosyanın üçüncü duruşması yapılacak, şu ana kadar mahkeme hem duruşmalardaki hem de ara celselerdeki tahliye taleplerimizi reddetti. İdris Sayılğan dosyası gerçek bir gazetecilik dosyasıdır. Sayılğan’ın yaptığı tek şey haber takibi yapıp, haber değeri taşıdığını düşündüğü olayları haberleştirmesidir. Özgür basındaki gazetecilerin tutuklanmalarının tek sebebi yandaş medyadan olmayıp muhalif gazetecilik yapmaları, bu coğrafyadaki gerçek hak ihlallerini, acıları ve baskıları sindirme politikalarını haber yapmalarıdır. Sayılğan’ın ilk duruşmadan itibaren tahliye edilmesi gerekmekteydi, hatta tutuklanmaması gereken bir dosyaydı” dedi.
SAYILĞAN’I SAHİPLENME ÇAĞRISI
Sayılğan’ın bütün savunmaları ve dosyada delil olarak iddia edilen her şeyin haberlerden ibaret olduğunu tekrarlayan Oflas, buna rağmen Sayılğan’ın tahliye edilmemesinin hukuki hiçbir gerekçesinin olmadığını ifade etti. Oflas, “Son süreçte muhalif medya kanallarının kapatılması, gazetecilerin yaptıkları muhalif haberlerden dolayı tutuklanması, gazetelerin matbaalar tarafından basımının engellenmesini ve matbaalara el konulmasının hukuki hiçbir yanı olmadığı gibi temelinde muhalif basını ekarte ederek hükümete yönelik eleştirilerin minimize edilmesini sağlamaya dönüktür. Bir ülkede muhalif basın baskı altındaysa o ülkede demokrasiden, eşitlikten adaletten söz etmek mümkün değildir. Yargının baskı altında olduğu bu dönemde, demokrasiye inanan ve hala içinde umut taşıyan tüm gazetecileri ve basın örgütlerini İdris Sayılğan dosyasını sahiplenmeye çağırıyoruz” diye konuştu.
GAZETECİ KAYA FESTİVALDE ÇEKTİĞİ GÖRÜNTÜLERDEN YARGILANIYOR
Aynı gün yargılanacak olan Gazeteci Abdullah Kaya ise, festivalde çektiği görüntülerden yargılanıyor. 3 Eylül 2014’te Ağrı Dağı’nda düzenlenen “Barış ve Doğa festivalinde” PKK bayrakları ve posterlerinin bulunduğu gösteride çekim yaptığı gerekçesiyle “Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla hakkında dava açılan Gazeteci Abdullah Kaya’nın 4’üncü duruşması Ağrı 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. (Kaynak: Evrensel)