Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 5’i tutuklu 10’u firari 77 sanığın yargılandığı ve 51’inin hapse mahkum edildiği Gülen cemaatine yönelik davanın gerekçeli kararı tamamlandı.
Gazeteci Mehmet Baransu’nun da “gizliliği ihlal”den 2 yıl, “yasaklanan bilgileri açıklama”dan 4 yıl ve “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 13 yıl 6 ay olmak üzere 19 yıl 6 ay hapis cezası aldığı kararın gerekçesinde, Baransu’nun ByLock kullandığı, ulaştığı istihbarat görevlilerince oluşturulan gizli belgeleri nasıl aldığı tespit edilemese de gazetecilik değil “örgütsel saiklerle” yaydığı iddia edidi.
Kararda, Baransu’nun firari eski Mersin İstihbarat Şube Müdürü Ali İhsan Kaya’dan harici bellek aldığı iddiası da başka delil bulunamadığı için sadece tanık ifadelerine dayandırıldı. Ayrıca aynı şubede büro amirliği yapan ve 35 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan İlyas Avcı ile görüştüğüne yönelik tanık ifadelerinin de olduğu iddia edilerek, şöyle denildi:
BARANSU’NUN HABERLERİNDE KULLANDIĞI DİL DİKKATE ALINDIĞINDA…
“Sanık tarafından kullanıldığı anlaşılan Twitter hesabındaki içerikleri birlikte değerlendirildiğinde, sanığın yetkili makamların açıklanmasını yasakladığı bilgi ve belgeleri ele geçirip farklı yollarla açıkladığı anlaşılmıştır. Söz konusu bilgilerin İstihbarat Şube Müdürlüğünce hazırlanıp devam eden soruşturmalara ilişkin bilgiler içerdiği anlaşılmakla, niteliği bakımından da gizli kalması gerekli bilgi ve belgelerden oluştuğu değerlendirilmiştir. Ayrıntılı olarak terör örgütü üyeliği kısmında bahsedildiği şekilde sanığın bilgilere ulaşma şekli, bilgileri paylaşmasındaki amacı, elindeki belgelerin üzerinde açıkça istihbari bilgi olduğunun belirtilmesi, sanığın bilgileri verme şekli ve kullanmış olduğu dil dikkate alındığında, eylemlerinin basının haber verme hakkı sınırları içerisinde yer almadığı değerlendirilmiştir.”
TWITTER HESABINDA MASUNİYET KARİNESİNİ ÇİĞNEMİŞ
Baransu’nun, yaydığı belgelerin gizli kalması gereken istihbarat çalışması olduğunun, adli emanete alınan harici bellekte de bilgi notları ve belgelerin yer aldığının öne sürüldüğü kararda, şu ifadelere yer verildi:
“Belgelerin bir kısmının, Mersin İstihbarat Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalara ilişkin olup istihbarat görevlilerince oluşturulan belgelerle birebir aynı olduğu, yine istihbarat çalışmaların altına matbu not/ihtar olarak düşülen kanun hükmünü içerdiği, bir kısmının Mersin KOM Şube Müdürlüğünün bilgisayarında olan belgedeki konulardan oluştuğu, bazı evrakların da sunulan belgelerle bire bir aynı olduğu tespit edilmiştir.”
Gerekçeli kararda, belgelerin sanığa “örgütsel saiklerle” geçtiği ve bir kısmının örgütün amaçları doğrultusunda açıklandığı anlatılarak, Baransu’nun Taraf gazetesi ve Twitter hesabından kişilerin masumiyet karinesini çiğnediği, örgütsel amaçla ve kamuoyu oluşturmak için soruşturmadaki bilgileri açıkladığı, içeriği denetlenemeyecek şekilde iddialar ileri sürdüğü ifade edildi.
‘BELGELERİ EMNİYET BİRİMLERİNDEN NASIL ALDI TESPİT EDEMEDİK’ İTİRAFI
Kararda, sanığın “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan da 13 yıl 6 ay hapse çarptırıldığı anımsatılarak, bunun gerekçesiyle ilgili şunlar kaydedildi:
“Sanığın, birden fazla kez, devlet imkanlarıyla ulaşılabilen gizli bilgi ve belgeleri emniyet birimlerinden tespit edilemeyen şekilde aldığı, örgütün davranış planı doğrultusunda kamuoyu algısı oluşturmak üzere gerek gazetedeki yazılarıyla gerekse de Twitter üzerinden bunları paylaştığı, ByLock kullandığı, örgütle organik bağının bulunduğu kanaatine varılmıştır. Sanığın, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemleriyle birlikte değerlendirildiğinde ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.”