Gazeteci Nedim Türfent bugün itibarıyla cezaevinde ikinci yılını dolduruyor. Türfent’in hapiste tutulma nedeni ise yaptığı haberler.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Nedim Türfent 13 Mayıs 2016 tarihinden bu yana tutuklu bulunuyor.
HABER YAPTI, TUTUKLANDI
Türfent’in, Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde sokağa çıkma yasağının sürdüğü dönemde servis ettiği haberlerin yankı uyandırması, kimi sosyal medya hesapları tarafından defalarca tehdit edilmesine neden olmuştu.
Yüksekova’da bir inşaat şantiyesinde çektiği, bir özel harekatçının “Türk’ün gücünü göreceksiniz” sözlerinin yankılandığı işkence görüntüleri ülke gündemine oturmuştu.
“Türk’ün gücünü göreceksiniz” başlığıyla yayımlanan haberden hemen sonra, “JİTEM” adlı sosyal medya hesaplarından ölüm tehditleri alan Türfent, çok geçmeden 12 Mayıs 2016 tarihinde Van girişinde gözaltına alınmıştı.
Gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir süre haber alınamayan Türfent için sosyal medya kampanyası başlatılmış, milletvekilleri devreye girmiş ve nihayet Yüksekova’ya götürüldüğü açıklanmıştı.
Türfent, gözaltına alınmasından bir gün sonra, 13 Mayıs 2016’da, “örgüte üye olmak” iddiasıyla tutuklanmıştı.
Öte yandan Türfent’in “rahatsızlık” yaratan sadece bu haberi değildi. Türfent, Yüksekova’da süren 79 günlük sokağa çıkma yasağında yüzlerce hak ihlaline olan tanıklığını haberleştirmişti.
26 TANIKLI DURUŞMA
Türfent’in yargılanma süreci de tutukluluk sürecinde olduğu gibi skandallarla dolu oldu.
Türfent hakkında, tutuklandıktan 13 ay sonra iddianame hazırlandı. Savcı, Türfent’in yaptığı haberleri ve haber için yaptığı görüşmeleri suç sayarak, 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Savcının iddialarının delilleri ise Türfent’in haberleri ve iddianamede yer alan tanıklardı. Dosyada 4’ü gizli, 22 de açık tanık bulunurken, 2 açık ve 2 gizli tanığa hiç ulaşılamadı.
İlk duruşması 14 Haziran 2017’de görülen Türfent’in devam eden sonraki 5 duruşmasında dinlenen 20 açık tanıktan 19’u ifadelerini işkence altında verdiğini söyledi. Tanıklardan bazıları ölümle, bazıları ise tecavüzle tehdit edildiklerini aktarırken, çoğu tanık ise Türfent’ten özür diledi.
Duruşmalar boyunca, hakkındaki tüm iddialar avukatlar ve Türfent’in savunmalarıyla çürütülürken, 15 Aralık 2017’de görülen 5’inci duruşmada kararını açıklayan mahkeme heyeti duruşmalar boyunca ifadelerini işkenceyle verdiklerini söyleyen tanıkları ve yapılan savunmaları görmezden geldi. Türfent’e “örgüt üyeliği” iddiasıyla 7 yıl hapis cezası veren mahkeme, “fiilin devamlılığı”nı öne sürerek cezayı arttırdı ve 8 yıl 9 aya çıkardı.
“GAZETECİ OLARAK EN DOĞRU TERCİHİ YAPTIM”
En çok çocuklara sarılmayı, kalabalıklara karışmayı özlediğini cezaevinden gönderdiği mektuplara yazan Türfent ise gazetecilik tercihini şu sözlerle özetledi:
“Sınır hattı gazetecisizlikten kavruluyordu, yani ücra kentler, kasabalar, köyler… Adı sanı duyulmamışların seslerini görünür kılmak için can atıyordum. İşte bu yüzden hayatımın en doğru tercihini yaptım, gazeteci oldum.”
DOSYASI AİHM’E TAŞINACAK
Türfent’in avukatları, dosyayı önce Yargıtay’a ardından Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşımaya hazırlanırken, Türfent’le dayanışma göstermek amacıyla uluslararası ifade özgürlüğü kuruluşları mektup göndermeyi sürdürüyor.