Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) “terör örgütü propagandası yaptığı” gerekçesiyle Danimarka tarafından yayın lisansı iptal edilen ROJ TV’nin dava başvurusunu reddetti.
Danimarka mahkemelerinin gerekçelerini yeterli bulup temel alan AİHM, başvuruyu esastan görmeden kabul edilebilirlik aşamasında geri çevirdi. Mahkeme, “şiddete teşvik eden ve terör faaliyetlerini destekleyen ROJ TV’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü maddesinden yararlanamayacağına” hükmetti.
AİHM kararında, “ROJ TV yayınlarında mücadele ve eylemlere katılma çağrıları yapılması ve örgüt ve gerillaya katılımın teşvik edilmesinin terör örgütü PKK propagandası yapmak anlamına geldiği” ve bunun “basit bir sempati deklarasyonu olarak kabul edilemeyeceği” vurgulandı. Strasbourg Mahkemesi’nin gerekçeli kararında ROJ TV’nin “2006-2010 yılları arasında önemli ölçüde PKK tarafından finanse edildiğine” de yer verdi.
ROJ TV 2003 yılında Danimarka’da TV yayın lisansı elde etmiş ve 2004’ten itibaren uydu üzerinden yayın yapmaya başlamıştı. Türk hükümeti, “terör propagandası” yaptığı gerekçesiyle 2006 ve 2007 yıllarında Danimarka mahkemeleri önünde hukuksal süreç başlatmış, bu süreç Eylül 2013’te Danimarka Temyiz Mahkemesi, ardından da Şubat 2014’te Danimarka Yargıtayı’nın ROJ TV’nin yayın lisansını iptaliyle sonuçlanmıştı.
DANİMARKA MAHKEMELERİNİN GEREKÇELERİ
Danimarka mahkemelerinin gerekçeli kararlarında, ROJ TV’nin “açık biçimde PKK propagandası yaptığı, 2006-2010 yılları arasında PKK tarafından finanse edildiği, PKK’nın AB terör örgütleri listesinde olduğu ve hedeflerine ulaşmak için Türk hükümetine karşı yürüttüğü silahlı mücadelenin Danimarka Ceza Kanunu açısından terörizm oluşturduğu” not edilmişti.
Yargıtay kararını beklemeden Ağustos 2013’te iflas eden ROJ TV, “Mesopotamia Broadcast” adlı Danimarka merkezli bir şirkete ait yayın kuruluşu olarak faaliyet gösteriyordu. “Mesopotamia Broadcast” 2008 yılında Almanya’da “PKK propagandası yaptığı” gerekçesiyle yasaklanmıştı.
ROJ TV Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi temelinde “ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini” öne sürerek 2014 yılında AİHM önünde Danimarka’ya karşı dava başvurusunda bulunmuştu. (Kaynak: Kayhan Karaca / Strasbourg Deutsche Welle Türkçe)