Gazeteci Şerife Oruç, tahliyesinin ardından tutuklu kaldığı 2 yıl içinde, Elazığ T Tipi Cezaevinde yaşadıklarını anlattı: “Gazeteciyseniz hem içeride hem de dışarıda gazetecilik faaliyetlerinizi yaptırmamak için sizi baskı altına alıyor ve engellemeye çalışıyorlar. Ben cezaevinde olmama rağmen gördüğüm, şahit olduğum hak ihlallerini haberleştirdim.”
MEKTUPLARA EL KONULUYOR
Şahit olduğu hak ihlallerinin en yoğun olarak yaşandığı Elazığ T Tipi Cezaevini anlatan Oruç, şunları söyledi: “Yaşanan hak ihlallerinin anlatıldığı mektuplara el konuluyor. Bir şekilde yazıların cezaevi dışına çıktığı anda Elazığ T Tipi Cezaevi ile ilgili haberlerin yer aldığı gazeteler, o gün cezaevinde tutuklulara verilmiyordu.”
R TİPİ CEZAEVİ DOĞRU DEĞİL
Tutuklu kaldığı son bir ayda cezaevi içinde yeni inşa edilen, hasta tutuklular için yapıldığı söylenen R Tipi’nde kadın tutukluların kalmasının doğru olmadığını ifade eden Oruç, “R Tipi’nde oda sistemi var ve her koğuşta 5 oda bulunuyor. Odalarda 6 kişi kalırken, her yer didik didik kameralarla izleniyor. Kadınların üzerini değiştireceği alanda dahi kameralar var” diye konuştu.
2 YIL TUTUKLU KALDI
Kanun hükmünde kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansının (DİHA) Muhabiri Şerife Oruç, Batman’da 5 Temmuz 2016’da aynı araçta bulunduğu Muzaffer Tunç ve Emrullah Oruç ile birlikte gözaltına alınarak tutuklandı. Yürütülen soruşturma sonucunda Oruç hakkında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla Batman 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde dava açıldı. 2 yıl tutuklu kalan Oruç, 9 Temmuz 2018 tarihinde görülen duruşmada tahliye edildi.