Kapatılan Zaman gazetesinin Konya temsilcisi Şirin Kabakçı, 14 ay uzun tutukluluk süreci sonrası ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada “Terör örgütü üyeliği ile suçlanan” Şirin Kabakçı, 1990 yılından beri gazetecilik yaptığını, savcının iddianameye konu ettiği suçlamaların gazetecilik faaliyeti olduğunu söyledi. Kabakçı Sulh Ceza Hâkimliği’nde verdiği ifadeyi psikolojik baskı altında verdiği gerekçesiyle kabul etmediğini belirtti.
Mahkeme; dinlenilmeyen tanıkların dinlenilmesinden vazgeçilmesine, Bank Asya’ya yazı yazılmasına, Digiturk kaydının iptal tarihi ve nedeninin tespiti için yazı yazılmasına hükmetti. Mahkeme Şirin Kabakçı’nın tutukluluğunun devamına hükmetti. Bir sonraki duruşma 16 Ağustos’ta.
MAHKEMEDE NELER YAŞANDI?
Kapatılan Zaman gazetesinin Konya temsilcisi Şirin Kabakçı’nın “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla yargılandığı dava bugün İstanbul 35. ACM’de görüldü.
Mahkeme başkanı Şirin Kabakçı hakkındaki suçlamaları, “Zaman’da çalıştığına dair SGK kaydı, “FETÖ üyeliği” suçundan yargılanan kişilerle HTS kayıtları, yurt dışına çıkış kayıtları, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın tutuklanmalarını protesto gösterilerine katılması.” Olarak saydı.
P24‘ün canlı olarak aktardığı davada suçlamalara karşı savunmasını yapan gazeteci Şirin Kabakçı’nın ifadesi şöyle;
Ben gazeteciyim. 1990’da muhabir olarak gazeteciliğe başladım. Hakkımdaki suçlamaları reddediyorum.
18 yıllık sarı basın kartı sahibi olarak “sürekli basın kartı” almaya hak kazandım. Hayatımı gazeteci olarak idame ettiren biriyim.
Kanunlarımıza gore gazetecinin görevi toplum adına haber takibi yapmaktır. Gazeteci kamu görevi ifa eder.
Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti basın özgürlüğünü Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle teminat altına almıştır.
Yurt dışı gezilerimi haber takibi amacıyla gerçekleştirdim. Protesto yapmak ise Anayasa’ya göre yapmak suç değildir.
Yaptığım telefon görüşmeleri mesleki amaçlı yaptığım görüşmelerdir.
Gazeteci Şirin Kabakçı, katıldığı yurt dışı gezileri arasında AKP milletvekilleri, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sümeyye Erdoğan tarafından organize edilenleri tek tek saydı.
Bu gezilere gazete yönetiminin görevlendirmesi ile katıldım ve bu yurt dışı gezilerinde gazetecilik dışında herhangi bir iş ve eylemde bulunmadım.
Ben bir örgütün protesto eylemine değil, çalıştığım kurumun düzenlediği protesto gösterisine katıldım.
Her kesimden insan beni arar ve görüşür. Hazırlanan HTS kayıtları kasıtlı bir şekilde hazırlanmıştır.
Ben 14 aydır tutukluyum ve ilk defa kendimi ifade edebiliyorum.
2013 yılı öncesi telefon görüşmelerimin 2017 yılında suç olarak önüme konulacağını bilemezdim. Aziz veya ermiş değilim.
Yasal iş ve eylemlerimden dolayı “silahlı terör örgütü üyeliği” ile suçlanıyorum. Bu durum Anayasa’ya aykırıdır.
Hayatım boyunca maaşım dışında gelirim olmadı. Kaynağı belirsiz para görmedim, bana verilmedi.
Suçlama konusu tek faaliyetim gazeteciliktir.
Kaçma girişimim olmadı. Eğer böyle bir girişimim olsaydı evimi taşıdığımda adres değişikliği beyanında bulunmazdım.
Dosyadan görüleceği üzere Ocak 2018’e kadar pasaportum iptal edilmedi. Kaçma niyetim olsaydı kaçabilirdim. Gözaltı işlemim resmi adresimde oldu.
Bank Asya’da maaş hesabım bulunmaktadır. Ancak para yatırma ya da uzun süre parayı bankada tutma işlemim olmamıştır.
Bana Bank Asya’ya para yatırma talimatı gelmedi ve ben böyle bir talimatla para yatırmadım.
Tanıklar ifadelerinde sadece benim Zaman gazetesi temsilcisi olduğumu belirtmişler. Bunu zaten inkar etmiyorum.
Şirin Kabakçı tahliyesini ve beraatini isteyerek savunmasını bitirdi.
Kaynak: https://twitter.com/P24DavaTakip